BM Genel Kurulu’ndan Filistin İçin Çağrı
193 üyeli BM Genel Kurulu’nda Senegal’in öncülüğünde Türkiye dahil birçok ülkenin destek verdiği iki devletli çözüm ve Orta Doğu barışına ilişkin karar tasarısı oylamaya sunuldu.
Tasarı, 8 “hayır” ve 7 “çekimser” oya karşı 157 “evet” oyuyla kabul edildi.
Alınan kararda, İsrail-Filistin sorununa kalıcı, adil ve kapsamlı barış getirilmesi için ilgili kararların uygulanması, Orta Doğu’da kalıcı, adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması ve bu doğrultuda üst düzey katılımlı bir konferansın düzenlenmesi talep edildi.
Konferansın “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüm için Üst Düzey Uluslararası Konferans” adı altında 2-4 Haziran 2025 tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
Sonuç Bildirgesi Kabul Edilmesi Talep Edildi
Kararda, konferans sonunda somut adımlar atılmasını sağlayacak bir sonuç bildirgesinin kabul edilmesi talep edilirken, bu bildirgenin Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözüm için bir yol haritası belirlemesi gerektiği vurgulandı.
Aynı zamanda, Orta Doğu barış sürecindeki nihai statü konularında müzakerelerin tekrar başlaması ve bu çerçevede Moskova’da bir konferans düzenlenmesi istendi.
İsrail’in uluslararası hukuk ve daha önce imzalanan anlaşmalara göre yükümlülüklerini yerine getirmesi çağrısının yapıldığı kararda, işgalci güç olan İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma kararının yükümlülüklerini yerine getirmesi talep edildi.
İsrail’in “derhal tüm yerleşim faaliyetlerini durdurması, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşimcileri tahliye etmesi ve yasa dışı faaliyetlerine son vermesi” gerektiğine dikkat çekilen kararda, Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze’de demografik ve toprak değişimine karşı çıkıldı.
Kararda, zorla toprak elde etmenin yasa dışı olduğu belirtilerek, bunun iki devletli çözümü tehlikeye attığı ifade edildi.
Her türlü şiddetin sona erdirilmesi çağrısının yapıldığı kararda, askeri saldırılar, yıkımlar ve terör faaliyetleri de dahil olmak üzere her türlü şiddetten kaçınılması gerektiği belirtildi.
Filistin halkı ve Filistin yönetimine uluslararası toplum ve BM üye ülkelerinin ekonomik, insani ve teknik yardım sağlamaya devam etmeleri çağrısının yapıldığı kararda, Gazze’deki durumun son derece endişe verici olduğuna vurgu yapıldı.
Uluslararası hukuka göre, İsrail’in yarattığı hasarları tazmin etme yükümlülüğüne dikkat çekilen kararda, İsrail ve Filistin arasında yan yana var olacak iki devletli çözüme olan bağlılık teyit edildi.
İsrail’in Golan Tepeleri’nden Çekilmesi Talebi
BM Genel Kurulu’nda, Bolivya, Küba, Güney Kore, Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Sudan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela ve Yemen’in ortak sunduğu karar tasarısı oylamaya sunuldu.
Tasarı, 8 “hayır” ve 64 “çekimser” oya karşı 97 “evet” oyuyla kabul edildi.
Kararda, zorla toprak elde etmenin uluslararası hukuk ve BM Şartı’na aykırı olduğu ve İsrail’in 1967’den beri işgal ettiği Golan Tepeleri’nden çekilmemesinin endişe verici olduğu belirtildi.
Golan Tepeleri’nde İsrail’in yasa dışı yerleşim ve inşaat faaliyetlerinin devam ettiği kararda vurgulandı ve İsrail’in 1981’de kabul edilen 497 sayılı BMGK kararını ihlal ettiği ifade edildi.
İsrail’in 14 Aralık 1981’de Golan Tepeleri’nde aldığı kararın hükümsüz olduğu ve BMGK tarafından da onaylanmadığı belirtilerek, söz konusu kararın geri çekilmesi istendi.
Kararda, Golan Tepeleri’ndeki süregelen işgalin fiilen ilhak anlamına geldiği ve bölgede kapsamlı ve kalıcı barışa engel teşkil ettiği bildirildi.
İsrail’in Suriye ve Lübnan’la yeniden görüşmelere başlama çağrısı yapılarak, İsrail’in ilgili BMGK kararlarına uygun şekilde Golan Tepeleri’nden çekilmesi talep edildi.
BM Genel Sekreteri’nin kararın uygulanması konusunda BM Genel Kurulu’nu bilgilendirmesi gerektiği kararda belirtildi ve tüm taraflara ve uluslararası topluma barış sürecine yeniden ivme kazandırmak için çaba gösterme çağrısı yapıldı.
Aynı zamanda, Suriye’deki barış sürecindeki duraksamanın endişe verici olduğu ifade edilerek, barış görüşmelerinin yeniden başlaması çağrısında bulunuldu.